Yerli Araç Kullan, TÜRKİYE Kazansın.Vatandaşımız KAZANSIN

Yeni Opel Vivaro-e HYDROGEN; 0 emisyon, 3 dk şarj, 400+ km menzil..

Opel, şarj edilebilir yakıt hücresi teknolojisine sahip yeni nesil hafif ticari araç modeli  Vivaro-e HYDROGEN’i tanıttı. Vivaro-e HYDROGEN, sıfır emisyonlu ulaşım sağlarken aynı zamanda oldukça kısa bir sürede şarj olmasıyla dikkatleri çekiyor. Tıpkı dizel ve batarya elektrikli versiyonlarında olduğu gibi 6,1 metreküpe kadar taşıma kapasitesi sunan Opel Vivaro-e HYDROGEN, 3 dakikada şarj edilebiliyor.


 

Bu süre, geleneksel bir dizel veya benzinli otomobille aynı dolum süresine denk geliyor. Opel Vivaro-e HYDROGEN’in menzili ise 400 kilometrenin üzerinde. Vivaro-e HYDROGEN için 4,95 metre ve 5,30 metre olmak üzere iki farklı gövde uzunluğu seçeneği sunacak olan Opel, ilk araçları sonbaharda yollarla buluşturmayı hedefliyor.



Alman otomotiv üreticisi Opel, yeni nesil hafif ticari araç modeli Vivaro-e HYDROGEN’i tanıttı. Şarj edilebilir yakıt hücresi teknolojisine sahip olan Opel Vivaro-e HYDROGEN sıfır emisyonlu ulaşım sağlarken, aynı zamanda oldukça kısa bir sürede şarj olmasıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Vivaro-e HYDROGEN, sahip olduğu özelliklerle hitap ettiği segmentin beklentilerinden ödün vermezken Opel’in sıfır emisyonlu araç vizyonuyla ilgili önemli mesajlar taşıyor. 



“Sıfır emisyon, uzun menzil ve hızlı dolum sunan başka güç-aktarma sistemi yok”

“Hidrojen, fosil yakıtlardan arındırılmış bir gelecekte entegre ve verimli enerji sisteminin temel unsuru olabilir” diyerek konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Opel CEO’su Michael Lohscheller, “Hidrojen yakıt hücreli araç teknolojilerinde 20 yıldan daha uzun süredir deneyime sahibiz. Dünyada sıfır emisyon, uzun sürüş menzili ve sadece üç dakikada şarj ayrıcalığını bir arada sunan neredeyse başka güç-aktarma sistemi yok” açıklamasında bulundu.  


Şarj edilebilir yakıt hücresi konseptinin avantajları


Yeni yakıt hücreli elektrikli aracın konsepti (FCEV), iki adet sürgülü yan kapıya sahip batarya elektrikli Opel Vivaro-e’ye dayanıyor. Vivaro-e HYDROGEN’deki şarj edilebilir yakıt hücresi sistemi, aracın kaputunun altındaki mevcut güç-aktarma sistemiyle yakıt hücresi sisteminin entegrasyonunu sağlıyor. Vivaro-e BEV’nin bataryası üç adet 700 bar hidrojen tankı ile değiştirilerek; karbon fiber silindirlerin sadece üç dakikada dolması ve   400 km’nin üzerinde (WLTP) menzile ulaşması sağlanıyor. Zekice uygulanan bu sistem sayesinde yakıt hücreli elektrikli hafif ticari araç versiyonu da, batarya elektrikli versiyon ile aynı kullanım özelliklerini sunuyor. Her iki versiyonda gövde üzerinde herhangi bir değişiklik yapmadan 5,3 ila 6,1 metreküplük kargo hacmini ve 1.100 kilograma kadar yükleme kapasitesini aynen koruyor.



10,5 kWsa kapasiteli lityum iyon batarya, ek güç sağlıyor

Opel Vivaro-e HYDROGEN, 45 kW’lık yakıt hücresi ile karayolu sürüşleri için gerekli olan enerjiyi üretirken, ön koltukların altına yerleştirilen 10,5 kWsa kapasiteli lityum iyon batarya ise ilk hareket veya hızlanma gibi güç gereksinimin olduğu sürüş koşullarında ek güç sağlıyor. Bu tür durumlarda batarya güç ihtiyacını karşıladığından, yakıt hücresi optimum çalışma koşullarında çalışabiliyor. Batarya rejeneratif fren imkanı sunarken, şarj etme çözümü bataryayı örneğin bir şarj istasyonunda şarj etme imkanı da tanıyor. Ayrıca batarya, 50 km boyunca tamamen batarya elektrikli sürüş menzili sunuyor.


Yıl sonunda Opel’in tüm hafif ticari araç modelleri elektriklenecek

Vivaro-e HYDROGEN, Rüsselsheim'da Opel Özel Araçlar (OSV) tarafından üretilecek. Ana şirket Stellantis’in küresel “Hidrojen ve Yakıt Hücreleri Yetkinlik Merkezi” de Opel bünyesinde bulunuyor. Vivaro-e HYDROGEN, Opel’in tamamen elektrikli LCV ailesinin en yeni üyesi olarak Vivaro-e ve Combo-e’yi tamamlıyor. Ürün gamına eklenecek bir sonraki model olan yeni Movano-e de 2021 yılında satışa sunulacak. Yani markanın tüm hafif ticari araç portföyü bu yılın sonuna kadar elektrikliye geçmiş olacak. Opel, 2024 yılına kadar tüm binek ve hafif ticari modellerinin bir elektrikli versiyonunu sunacak.



Opel hakkında

Avrupa'nın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Opel, kapsamlı elektrikliye geçiş hamlesiyle CO2 emisyonlarının azaltılmasında öncü bir rol üstleniyor. Şirket 1862 yılında Almanya’nın Rüsselsheim kentinde Adam Opel tarafından kuruldu ve 1899 yılında otomobil üretimine başladı. Opel, Ocak 2021'de Groupe PSA ve FCA Group arasındaki birleşmeyle yeni sürdürülebilir ulaşım döneminin küresel lideri olarak kurulan Stellantis NV’nin bir parçası. Şirket, İngiliz kardeş marka Vauxhall ile birlikte dünya genelinde 60’ın üzerinde ülkede temsil ediliyor. Opel, sürdürülebilir bir başarı tesis etmek üzere müşterilerin gelecekteki ulaşım taleplerinin karşılanmasını sağlamak için elektrikliye geçiş stratejisini uyguluyor. 2024 yılına kadar, her bir Opel modelinin bir elektrikli versiyonu satışa sunulacak. Bu strateji, Opel'in sürdürülebilir kârlı, küresel ve elektrikli bir gelecek oluşturmak için uyguladığı PACE planının bir parçası.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir..